Damla
New member
MHP Kiminle Ortak? – Siyasi Ortaklıkların Arkasındaki Gerçekler
Selam değerli forum üyeleri,
Bugün sizlerle Türkiye siyasetinin çok konuşulan ama çoğu zaman yüzeyde tartışılan konularından birini, *Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kiminle ortak?* sorusunu birlikte ele almak istiyorum. Bu soruyu cevaplarken sadece güncel ortaklıkları değil, bu ortaklıkların nasıl oluştuğunu, kime ne kazandırdığını ve toplumsal yansımalarını da konuşalım istiyorum.
Erkek üyelerimizin bu konuda genellikle “çıkar ve sonuç odaklı” bakış açılarını, kadın üyelerimizin ise daha çok sosyal etkiler ve duygusal atmosfer üzerinden değerlendirmelerini göz önünde bulundurarak konuyu derinlemesine ama herkesin anlayabileceği bir şekilde işleyelim.
MHP ve Cumhur İttifakı: Resmî Ortaklık
Milliyetçi Hareket Partisi, 2018 genel seçimlerinden bu yana **Cumhur İttifakı** adı altında **Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)** ile resmî olarak siyasi ortaklık yürütmektedir. Bu ittifak, sadece seçim işbirliğiyle sınırlı kalmamış, TBMM'deki yasa süreçleri, anayasa değişikliği gibi kritik kararların alınmasında da belirleyici bir rol oynamıştır.
Bu ittifak ilk olarak **2017 Anayasa Referandumu** sürecinde şekillenmeye başladı. O dönemde MHP lideri Devlet Bahçeli, parlamenter sistemin sürdürülemez olduğunu ve “başkanlık sistemine geçiş” gerektiğini ifade etti. Bu yaklaşım, AK Parti’nin uzun süredir planladığı anayasa değişikliği için güçlü bir destek anlamına geliyordu.
Sonuç?
%51,4 oyla referandum kabul edildi ve Türkiye, 2018 itibarıyla **Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi**ne geçti. Bu sistemin mimarlarından biri olarak MHP’nin rolü inkâr edilemez.
İttifakın Dinamiği: Kim Ne Kazandı?
Bu ortaklığın erkekler açısından genellikle “pragmatik” (çıkar ve güç dengesi temelli) değerlendirildiğini görüyoruz. Gerçekten de birçok siyasi analist bu ittifakı “karşılıklı çıkar ilişkisi” olarak yorumluyor:
* **AK Parti**, MHP’nin milliyetçi seçmen tabanına ulaşarak güç kaybını dengelemiş oldu.
* **MHP**, doğrudan iktidar ortağı olmasa da, siyasal süreçlerde önemli bir “denge unsuru” hâline geldi. Hatta bazı yasa tekliflerinin “MHP'siz geçmeyeceği” herkesçe bilinir bir hâl aldı.
Kadın forum üyelerimizin ise bu ittifakı değerlendirirken daha çok *sosyal gerilim*, *kutuplaşma*, *hak ve özgürlüklerin daralması* gibi duygusal ve toplumsal sonuçlara odaklandığını gözlemleyebiliriz. Özellikle sosyal medyada bu ittifaka karşı en sert eleştirilerden bazıları, kadın hakları ve ifade özgürlüğü bağlamında geliyor.
Devlet Bahçeli’nin Siyasi Stratejisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin siyasetteki pozisyonu “kırmızı çizgileri olan ama gerektiğinde pozisyon alan” bir lider modeliyle tanımlanabilir. Bahçeli’nin AK Parti ile işbirliği, kimi zaman “gerçekten inandığı için mi, yoksa siyasal varlığını korumak için mi?” sorularını da gündeme getirmiştir.
Burada ilginç bir örnek verelim:
2002’de AK Parti iktidara geldiğinde Meclis dışı kalan MHP, 2015’e kadar muhalefet rolünü sürdürdü. Ancak 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası Bahçeli’nin “devletin bekası” vurgusuyla AK Parti’ye yaklaşması, ittifakın temelini oluşturdu.
MHP’nin Ötesinde Gayriresmî Ortaklıklar: BBP ve Vatan Partisi
MHP’nin resmi olarak sadece AK Parti ile ittifak yaptığı bilinse de, **Büyük Birlik Partisi (BBP)** ve zaman zaman **Vatan Partisi** gibi siyasi yapıların da bu bloğa yakın durduğu görülüyor. Özellikle BBP, Cumhur İttifakı’na destek vermekle kalmayıp, aday listelerinde de yer aldı.
Bu noktada dikkat çekici bir detay:
BBP, 2023 seçimlerinde 1 milletvekili çıkarabildi ancak bu milletvekili AK Parti listesinden Meclis’e girdi. Bu durum, küçük partilerin büyük ittifaklar içindeki varlığını ve sınırlarını göstermesi açısından önemli.
Toplumsal Yansıması: Kutuplaşma mı, İstikrar mı?
Ortaklık, siyasal düzlemde istikrar ve uyum görüntüsü verse de, toplumda ciddi kutuplaşmalara yol açtığı da bir gerçek. Kadınlar bu ortamda daha çok duygusal yük taşıyor: sosyal medya baskısı, aile içi siyasi çatışmalar, ifade özgürlüğü endişeleri…
Erkekler ise “istikrar sürsün” diyerek bu ortaklığı daha soğukkanlı değerlendirebiliyor. Ancak burada sormamız gereken soru şu:
**İstikrar adına neyi feda ettik?**
Forum Tartışması: Sizce Bu Ortaklık Türkiye’yi Nereye Götürüyor?
Artık siz sevgili forum üyelerine sormak istiyorum:
Sizce MHP ile AK Parti ortaklığı uzun vadede Türkiye için faydalı mı?
Bu ittifakta “eşit söz hakkı” gerçekten var mı, yoksa bir taraf ağırlık mı basıyor?
Siyasi ortaklıklar, halkın ihtiyaçlarını karşılıyor mu, yoksa sadece partilerin çıkarlarını mı?
Kadınlar bu ortamda ne kadar temsil ediliyor, ne kadar ses çıkarabiliyor?
Yorumlarınızı bekliyorum. Kendi bakış açınızı, yaşadığınız şehirden, çevrenizden örneklerle anlatmanız, tartışmayı çok daha zenginleştirecektir.
Unutmayalım ki siyaseti sadece liderler değil, bizler de şekillendiriyoruz.
Sesimizi duyurmak, sorular sormak, sorgulamak bir vatandaşlık hakkı. Gelin bu hakkı birlikte kullanalım!
Sevgilerle,
Siyaseti sadece seçimden seçime değil, her gün konuşan bir forum üyesi.
Selam değerli forum üyeleri,
Bugün sizlerle Türkiye siyasetinin çok konuşulan ama çoğu zaman yüzeyde tartışılan konularından birini, *Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kiminle ortak?* sorusunu birlikte ele almak istiyorum. Bu soruyu cevaplarken sadece güncel ortaklıkları değil, bu ortaklıkların nasıl oluştuğunu, kime ne kazandırdığını ve toplumsal yansımalarını da konuşalım istiyorum.
Erkek üyelerimizin bu konuda genellikle “çıkar ve sonuç odaklı” bakış açılarını, kadın üyelerimizin ise daha çok sosyal etkiler ve duygusal atmosfer üzerinden değerlendirmelerini göz önünde bulundurarak konuyu derinlemesine ama herkesin anlayabileceği bir şekilde işleyelim.
MHP ve Cumhur İttifakı: Resmî Ortaklık
Milliyetçi Hareket Partisi, 2018 genel seçimlerinden bu yana **Cumhur İttifakı** adı altında **Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)** ile resmî olarak siyasi ortaklık yürütmektedir. Bu ittifak, sadece seçim işbirliğiyle sınırlı kalmamış, TBMM'deki yasa süreçleri, anayasa değişikliği gibi kritik kararların alınmasında da belirleyici bir rol oynamıştır.
Bu ittifak ilk olarak **2017 Anayasa Referandumu** sürecinde şekillenmeye başladı. O dönemde MHP lideri Devlet Bahçeli, parlamenter sistemin sürdürülemez olduğunu ve “başkanlık sistemine geçiş” gerektiğini ifade etti. Bu yaklaşım, AK Parti’nin uzun süredir planladığı anayasa değişikliği için güçlü bir destek anlamına geliyordu.
Sonuç?
%51,4 oyla referandum kabul edildi ve Türkiye, 2018 itibarıyla **Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi**ne geçti. Bu sistemin mimarlarından biri olarak MHP’nin rolü inkâr edilemez.
İttifakın Dinamiği: Kim Ne Kazandı?
Bu ortaklığın erkekler açısından genellikle “pragmatik” (çıkar ve güç dengesi temelli) değerlendirildiğini görüyoruz. Gerçekten de birçok siyasi analist bu ittifakı “karşılıklı çıkar ilişkisi” olarak yorumluyor:
* **AK Parti**, MHP’nin milliyetçi seçmen tabanına ulaşarak güç kaybını dengelemiş oldu.
* **MHP**, doğrudan iktidar ortağı olmasa da, siyasal süreçlerde önemli bir “denge unsuru” hâline geldi. Hatta bazı yasa tekliflerinin “MHP'siz geçmeyeceği” herkesçe bilinir bir hâl aldı.
Kadın forum üyelerimizin ise bu ittifakı değerlendirirken daha çok *sosyal gerilim*, *kutuplaşma*, *hak ve özgürlüklerin daralması* gibi duygusal ve toplumsal sonuçlara odaklandığını gözlemleyebiliriz. Özellikle sosyal medyada bu ittifaka karşı en sert eleştirilerden bazıları, kadın hakları ve ifade özgürlüğü bağlamında geliyor.
Devlet Bahçeli’nin Siyasi Stratejisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin siyasetteki pozisyonu “kırmızı çizgileri olan ama gerektiğinde pozisyon alan” bir lider modeliyle tanımlanabilir. Bahçeli’nin AK Parti ile işbirliği, kimi zaman “gerçekten inandığı için mi, yoksa siyasal varlığını korumak için mi?” sorularını da gündeme getirmiştir.
Burada ilginç bir örnek verelim:
2002’de AK Parti iktidara geldiğinde Meclis dışı kalan MHP, 2015’e kadar muhalefet rolünü sürdürdü. Ancak 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası Bahçeli’nin “devletin bekası” vurgusuyla AK Parti’ye yaklaşması, ittifakın temelini oluşturdu.
MHP’nin Ötesinde Gayriresmî Ortaklıklar: BBP ve Vatan Partisi
MHP’nin resmi olarak sadece AK Parti ile ittifak yaptığı bilinse de, **Büyük Birlik Partisi (BBP)** ve zaman zaman **Vatan Partisi** gibi siyasi yapıların da bu bloğa yakın durduğu görülüyor. Özellikle BBP, Cumhur İttifakı’na destek vermekle kalmayıp, aday listelerinde de yer aldı.
Bu noktada dikkat çekici bir detay:
BBP, 2023 seçimlerinde 1 milletvekili çıkarabildi ancak bu milletvekili AK Parti listesinden Meclis’e girdi. Bu durum, küçük partilerin büyük ittifaklar içindeki varlığını ve sınırlarını göstermesi açısından önemli.
Toplumsal Yansıması: Kutuplaşma mı, İstikrar mı?
Ortaklık, siyasal düzlemde istikrar ve uyum görüntüsü verse de, toplumda ciddi kutuplaşmalara yol açtığı da bir gerçek. Kadınlar bu ortamda daha çok duygusal yük taşıyor: sosyal medya baskısı, aile içi siyasi çatışmalar, ifade özgürlüğü endişeleri…
Erkekler ise “istikrar sürsün” diyerek bu ortaklığı daha soğukkanlı değerlendirebiliyor. Ancak burada sormamız gereken soru şu:
**İstikrar adına neyi feda ettik?**
Forum Tartışması: Sizce Bu Ortaklık Türkiye’yi Nereye Götürüyor?
Artık siz sevgili forum üyelerine sormak istiyorum:
Sizce MHP ile AK Parti ortaklığı uzun vadede Türkiye için faydalı mı? Bu ittifakta “eşit söz hakkı” gerçekten var mı, yoksa bir taraf ağırlık mı basıyor? Siyasi ortaklıklar, halkın ihtiyaçlarını karşılıyor mu, yoksa sadece partilerin çıkarlarını mı? Kadınlar bu ortamda ne kadar temsil ediliyor, ne kadar ses çıkarabiliyor?Yorumlarınızı bekliyorum. Kendi bakış açınızı, yaşadığınız şehirden, çevrenizden örneklerle anlatmanız, tartışmayı çok daha zenginleştirecektir.
Unutmayalım ki siyaseti sadece liderler değil, bizler de şekillendiriyoruz.
Sesimizi duyurmak, sorular sormak, sorgulamak bir vatandaşlık hakkı. Gelin bu hakkı birlikte kullanalım!
Sevgilerle,
Siyaseti sadece seçimden seçime değil, her gün konuşan bir forum üyesi.